İsmail Gaspıralı’yı yalnızca bir eğitim reformcusu ya da fikir adamı olarak okumak, onu eksik ve yüzeysel anlamaktır. Gaspıralı; Türk dünyasının modernleşme sancıları içinde, dil, kimlik, inanç ve çağdaşlaşma arasında denge kurabilmiş ender bir stratejist aydındır.
Bugün Gaspıralı’nın adı sıkça anılır; ancak fikriyatı çoğu zaman romantize edilerek ya da yalnızca eleştirel yönü öne çıkarılarak anlatılır. Oysa Gaspıralı, sadece eleştiren değil; en zorlu şartlarda dahi hedefe u