top of page

İsmail Gaspıralı’yı Doğru Anlamak: Cedid’den Cumhuriyet Fikrine Uzanan Zihniyet Devrimi

ree

  • Prof. Dr. Mehmet Sezai TÜRK

    Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi


İsmail Gaspıralı’yı yalnızca bir eğitim reformcusu ya da fikir adamı olarak okumak, onu eksik ve yüzeysel anlamaktır. Gaspıralı; Türk dünyasının modernleşme sancıları içinde, dil, kimlik, inanç ve çağdaşlaşma arasında denge kurabilmiş ender bir stratejist aydındır.

Bugün Gaspıralı’nın adı sıkça anılır; ancak fikriyatı çoğu zaman romantize edilerek ya da yalnızca eleştirel yönü öne çıkarılarak anlatılır. Oysa Gaspıralı, sadece eleştiren değil; en zorlu şartlarda dahi hedefe ulaşabilen bir aklın sahibidir.


Askerî Okuldan Medeniyet Mücadelesine: Bir Stratejistin Doğuşu

Gaspıralı, Rus askerî okullarında eğitim almış, Çarlık sistemini içeriden tanımış bir isimdir. Bu tecrübe ona yalnızca disiplin kazandırmamış; devlet aklını, bürokrasiyi ve güç ilişkilerini çözme yeteneği de vermiştir.

Bu nedenle Gaspıralı, Rus Çarlığı’na karşı açık bir meydan okuma yerine;

 • diplomasiyi,

 • hukuki boşlukları,

 • kültürel uyum dilini

ustalıkla kullanmayı tercih etmiştir.

Onu farklı kılan da tam olarak budur:

Gaspıralı, imkânsız görünen şartlar altında sistemi karşısına almadan, ama hedefinden de sapmadan ilerlemiştir.


Çarlık Baskısı Altında Cedid Okulları: Bir Diplomasi Zaferi

Cedid okullarının açılması, sanıldığı gibi kolay bir reform süreci değildir. Çarlık Rusyası’nın ağır sansürü, dinî baskıları ve Müslüman Türk topluluklara yönelik sistematik kontrolü altında bu okulların açılabilmesi, başlı başına bir stratejik başarıdır.

Gaspıralı;

 • Cedid okullarını “isyankâr” değil, modern eğitim modeli olarak sundu

 • Dini dışlamadan, bilimi merkeze aldı

 • Rus idaresine karşı değil, cehalete karşı bir mücadele dili kurdu

Bu sayede Çarlık yönetimi, farkına varmadan Türk-Müslüman modernleşmesinin altyapısını Gaspıralı’nın eliyle inşa etmiş oldu.

Bu, sıradan bir idealistin değil; üst düzey bir stratejik zekânın eseridir.


“Dilde, Fikirde, İşte Birlik”: Stratejik Bir Medeniyet Planı

Gaspıralı’nın bu sözü bir temenni değil, uzun vadeli bir kimlik inşa planıdır.

 • Dilde birlik → Parçalanmaya karşı direnç

 • Fikirde birlik → Modern bilinç

 • İşte birlik → Ekonomik ve toplumsal güç

Bu yaklaşım, bugün “yumuşak güç”, “kültürel etki alanı” ve “stratejik iletişim” dediğimiz kavramların yüzyıl öncesinden kurulmuş hâlidir.


Rus Algısında Kimlik: Müslümansan Türksün, Türksen Müslümansın

Çarlık Rusyası için ayrım etnik değil; inanç merkezlidir.

Bu yüzden Rus idaresi nezdinde:

 • Müslümansan → Türksün

 • Türksen → Müslümansın

Gaspıralı bu gerçeği çok erken fark etmiş ve mücadelesini kimliği bölmeden yürütmüştür. Onun dünyasında Türkçülük ile İslamcılık çatışmaz; aynı direniş hattının iki unsurudur.


Gaspıralı: Eleştiren Değil, İnşa Eden Bir İdealist

Gaspıralı;

 • Hem Türkçüdür (ortak dil olmadan millet olmaz)

 • Hem İslamcıdır (inanç, ahlaki ve toplumsal dirençtir)

 • Hem de çağdaşçıdır (bilim ve akıl merkezdedir)

Ancak onu eşsiz kılan; bu fikirleri hayata geçirebilme becerisidir.

Gaspıralı, ideallerini hayal olarak bırakmamış; en zor koşullarda bile somut kurumsal adımlar atmıştır.


Cumhuriyet Fikri Gökten İnmedi

Türkiye Cumhuriyeti bir anda ortaya çıkmış bir yapı değildir. Daha doğru ifadeyle:

Cumhuriyet fikri gökten inmemiştir.

 • Ortak dil

 • Eğitim reformu

 • Akılcı din anlayışı

 • Ulus bilinci

 • Bilim temelli devlet aklı

Bu fikirlerin önemli bir bölümü, Gaspıralı’nın açtığı zihinsel kanallardan süzülerek Anadolu’ya ulaşmıştır. Atatürk’ün gerçekleştirdiği inkılaplar, Gaspıralı ve onun gibi düşünürlerin hazırladığı entelektüel zeminde yükselmiştir.


Sonuç: Gaspıralı’yı Anlamak, Bugünü Doğru Kurmaktır

İsmail Gaspıralı;

 • Sadece bir düşünür değil, bir stratejisttir

 • Sadece eleştiren değil, inşa edendir

 • Sadece idealist değil, sonuç alabilen bir dahidir

Bugün onu doğru okumak; Türk kimliği ile İslam’ı karşı karşıya getiren sahte tartışmaları da boşa çıkarır.

Gaspıralı’nın asıl sorusu hâlâ günceldir:

Kendimiz olarak mı çağdaşlaşacağız, yoksa başkası olarak mı var olacağız?

Ve onun cevabı nettir:

Kendimiz olarak.



Yorumlar


bottom of page