top of page

Kalkınmanın Anahtarı: Üniversite-Sanayi İş Birliği

Üniversiteler artık sadece eğitim ve araştırma kurumları değil, aynı zamanda yerel kalkınmanın itici gücüdür. Bilimsel bilgi ile yerel üreticiyi buluşturmak, teknolojik dönüşümü desteklemek ve nitelikli insan gücü yetiştirmek, üniversitelerin öncelikli görevleri arasında yer almalıdır. 


 

  • Prof. Dr. Mehmet Sezai TÜRK


Küreselleşme ve teknolojik dönüşüm çağında artık sadece ülkeler değil, şehirler de rekabet ediyor. Öyle ki New York, Tokyo, San Francisco ve Hong Kong gibi bazı şehirler, kişi başına düşen gelirleri ve ekonomik büyüklükleri açısından birçok ülkeden daha güçlü durumda. Şehirlerin kalkınma süreçlerinde başarılı olmasının yolu, yerel kaynakların bilimsel bilgiyle, yenilikçilikle ve girişimcilikle birleştirilmesinden geçiyor. Bu noktada üniversite-sanayi iş birlikleri öne çıkıyor. Günümüzde üniversite-sanayi iş birlikleri, yalnızca ekonomik büyümeyi değil, toplumsal refahı, beşerî sermayeyi ve bölgesel kalkınmayı doğrudan etkileyen kritik bir mekanizma hâline geldi. 


Ülkemizde bazı şehirler ekonomik ve ticari büyüklükleriyle öne çıkarken bazıları ise potansiyellerini tam olarak değerlendirememektedir. Buna Çankırı ili örnek olarak gösterilebilir. İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Çankırı, sahip olduğu doğal kaynaklar, stratejik coğrafi konumu ve lojistik avantajlarına rağmen sanayi açısından beklenen seviyeye ulaşamamış şehirlerimizden biridir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2024 yılı verilerine göre, kalkınma düzeyinde 81 il arasında 62. sırada yer alıyor. Bu tablo, ilin sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından önemli bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.


Çankırı’nın sanayisi, ağırlıklı olarak tarım, gıda, tekstil ve madencilik sektörlerine dayanıyor. Organize Sanayi Bölgesi ve küçük sanayi siteleri aracılığıyla yürütülen sanayi faaliyetleri, katma değeri yüksek alanlarda henüz yeterince gelişmemiştir. Özellikle Yakınkent OSB’de faaliyet gösteren firmalarla sınırlı kalan sanayi, komşu iller Ankara, Kırıkkale ve Karabük ile kıyaslandığında hayli geride kaldığı gözleniyor. Karabük demir-çelik, Ankara savunma ve teknoloji, Kırıkkale ise silah ve mühimmat sanayisiyle öne çıkarken, Çankırı hâlâ geleneksel tarımsal ürünlere dayalı ekonomiyi aşamadı. “Anadolu’nun en yüce dağı Ilgaz”a ev sahipliği yapan şehrin, turizm potansiyelini de etkili şekilde değerlendirdiğini söylemek güç!

Bu tabloyu değiştirebilmenin yolu, üniversite ile sanayi arasında güçlü ve sürdürülebilir bir iş birliği oluşturmaktan geçiyor. Üniversiteler artık sadece eğitim ve araştırma kurumları değil, aynı zamanda yerel kalkınmanın itici gücüdür. Bilimsel bilgi ile yerel üreticiyi buluşturmak, teknolojik dönüşümü desteklemek ve nitelikli insan gücü yetiştirmek, üniversitelerin öncelikli görevleri arasında yer almalıdır. 


Çankırı için Karatekin Üniversitesi, bu noktada kritik bir rol oynayabilir. Uygulamalı bilimler, mühendislik, tarım ve sağlık alanlarında güçlü akademik birikime sahip olan üniversite, şehrin ekonomik potansiyelini harekete geçirecek şekilde sanayiyle bütünleştirilmelidir. Üniversitenin sanayi ile iş birliğini güçlendirmesi, araştırma çıktılarının sanayiye aktarılması ve teknokentlerin etkin kullanımı, Çankırı’nın ekonomik kalkınmasına doğrudan katkı sağlayacaktır. Uluslararası örnekler (Almanya’daki Fraunhofer Enstitüleri veya ABD’deki MIT Sanayi İş Birliği Modelleri), bize üniversite-sanayi entegrasyonunun inovasyonu teşvik ettiğini bunun ise bölgesel kalkınmayı hızlandırdığını göstermektedir. 



Karatekin Üniversitesi’nin Rolü ve Potansiyel Katkıları 

2007 yılında kurulan Karatekin Üniversitesi, Çankırı sanayisine çok boyutlu katkılar sunabilir: Örneğin;

  • Ar-Ge ve İnovasyon İş Birlikleri: Üniversite laboratuvarlarının OSB’lerle ortak projeler yürütmesi, patent ve faydalı model sayısının artırılması. 

  • Uygulamalı Eğitim ve Staj Programları: Öğrencilerin yerel sanayi tesislerinde uygulamalı eğitim alarak bölgenin iş gücü ihtiyacına katkı sağlaması. 

  • Tarım ve Gıda Teknolojileri: Bölgenin tarımsal kaynaklarını daha verimli değerlendirecek katma değerli ürün projelerinin (örneğin organik tarım, kurutulmuş sebze-meyve teknolojileri) geliştirilmesi. 

  • Teknokent ve Girişimcilik Ekosistemi: Üniversite bünyesinde kurulacak Teknokent ile şehirde teknoloji girişimciliğinin desteklenmesi. 

Dünyada üniversitelerin şehirlerine katkı sağladığı başarılı örnekler mevcut. Örneğin, Finlandiya’daki Oulu Üniversitesi, şehirdeki küçük çaplı firmalarla yürüttüğü ortak teknoloji projeleri sayesinde bölgesel inovasyon kapasitesini artırmıştır. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Ege Bölgesi sanayisiyle kurduğu Ar-Ge merkezleri aracılığıyla Türkiye’nin en yüksek ticarileştirme oranına sahip üniversitelerinden biri olmuştur. Aynı başarı neden Çankırı Karatekin Üniversitesi için geçerli olmasın?



Örnek bir model: BELTEK Projesi 

Üniversite-yerel yönetim iş birliğinin güzel bir örneği de BELTEK Projesi’dir. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi iş birliğinde yürütülen BELTEK, sanayinin ihtiyaç duyduğu teknik elemanları kısa süreli ve uygulamalı eğitimlerle yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bir dönem koordinatörlüğünü de yürüttüğüm BELTEK, hayat boyu öğrenme ilkesine dayalı, vatandaşlara ücretsiz teknik ve mesleki eğitim sunan önemli bir girişimdir. 1999 yılında başlatılan bu proje, vatandaşlara ücretsiz olarak çeşitli teknik ve mesleki eğitimler sunarak istihdam olanaklarını artırmayı hedeflemektedir. CNC operatörlüğünden 3D yazıcı kullanımına, yazılımdan robotik otomasyona kadar geniş bir yelpazede eğitimler sunulmaktadır. Bugüne kadar 131.000'den fazla kursiyer başarı sertifikası almaya hak kazanmıştır. Bu model, Çankırı’da da rahatlıkla uygulanabilir.

BELTEK modelinin Çankırı gibi şehirlere uyarlanması, belediye, üniversite ve sanayi iş birliğini somut bir yapıya dönüştürme fırsatı sunacaktır. Karatekin Üniversitesi, Çankırı Belediyesi ve Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ortaklaşa bir program ile;


  • Sanayinin ihtiyaç duyduğu ara kademe teknik elemanları yetiştirebilir. 

  • Genç işsizliğine çözüm sunabilir.

  • Üniversite mezunlarına pratik beceriler kazandırabilir. 

  • Yerel istihdamı güçlendirerek göçü azaltabilir. 


Sanayisi yeterince gelişmemiş, beşerî sermayesi tam olarak mobilize edilmemiş ve gençleri büyükşehirlere göç eden bir şehrin kaderini değiştirmek istiyorsak; bilimle sanayiyi, üniversiteyle reel sektörü güçlü bir zeminde buluşturmak zorundayız. Diğer şehirlerimiz gibi Çankırı’nın ekonomik kalkınması için de üniversite-sanayi iş birliği kaçınılmaz bir gerekliliktir.  Karatekin Üniversitesi’nin aktif ve öncü rol üstlenmesi, şehrin potansiyelini ortaya çıkaracak ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açacaktır. Bugün atılacak adımlar, yarının güçlü ve rekabetçi Çankırı’sını inşa edecektir. Bu dönüşüm ancak, başta rektör olmak üzere akademik kadronun, yerel yönetimlerin ve sanayi temsilcilerinin ortak hedef doğrultusunda çalışmalarıyla mümkün olacaktır. 

 

Comments


bottom of page