top of page

Türk Kültürünün Tükenmişlik Üzerindeki Etkisi

Türk toplumunun genelinde aile yapısı güçlüdür, "ekmeğin bölüşülmesi" kültürünün sürdürülmektedir, bu durum bireyin tükenmişliğine, yaşanılan maddi ve manevi krizlere karşı direnci artırmakta, gerçekleştirilen yardımlaşmalar ayrıca moral ve motivasyon sağlamaktadır. Sağlam toplumsal yardımlaşma geleneğine sahip olan Türk aile yapısındaki birlik ve dayanışma kültürü tükenmişliğin yaratacağı olası yıkımın etkisini zayıflatmaktadır.

ree


Kültür toplumun sosyal yapısına yön veren ve o topluma kişilik kazandıran ortak davranışlardır. Zaman içinde değişme, gelişme ve yenileşme özellikleri taşıdığından dolayı kültür, canlı ve dinamik bir yapıya sahiptir. Toplumun yaşama düzeyine bağlı olarak doğup geliştiği için hayatin içindedir. Bir milleti diğer milletlerden ayıran yasayış tarzı, o millete özgü duygu ve düşünce birliğinin oluşturduğu ruhtur.


Son yıllarda meslek, aile ve evlilik alanlarında meydana gelen değişimler, bireyin günlük yaşamını etkilemekte, kişisel, sosyal, mesleki ve ailevi açıdan birçok sorun yaşamasına ve çağımızın önemli fenomenlerinden birisi olan tükenmişlik durumuyla karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Tükenmişlik terimi Graham Greene’nin 1961 yılında yayınlanan ruhsal açıdan çöküntüye uğramış bir mimarın işini bırakıp Afrika ormanlarına kaçışını anlatan “Bir Tükenmişlik Olayı (A Burnt-Out Case)” adlı romanında aşırı derecede bitkinlik ve bireyin işi için hissettiği öfke duygusu ile birlikte idealizmini kaybetmesi şeklinde tanımlanmıştır.


Tükenmişlik olgusu, sosyal bir problem olarak öneminin anlaşılmasıyla birlikte; araştırmacılar tarafından ilgi duyulan bir çalışma konusu olmuştur. Pines ve Aronson’a (1988) göre tükenmişlik; bir şevk enerji, idealizm perspektif ve amaç kaybıdır ve sürekli strese, umutsuzluğa ve çaresizliğe ve kapana kısılmışlık duygularına neden olan fiziksel, duygusal ve zihinsel bir tükenme durumudur.


Etzion ve Pines’a (1986) göre, tükenmişlik insanların kişisel ve psikolojik iyilik halleri, eş, aile ve toplum yaşamları için oldukça önemli bir tehdittir. Bu nedenle, ağır yaşanan bir tükenmişlik durumu kişide ciddi bireysel, mesleki ve ailevi problemlerinin yanı sıra psikosomatik bozukluk, uykusuzluk, alkol ve madde kullanımı gibi problemlere neden olabilmektedir.


Türk Kültüründe doğu kültürlerinde olduğu gibi, grup üyeleri ile uyumlu çalışma, işbirliğini benimseme örgütlerde bireylerin yaşantılarına önem verilme,  bir aile görüntüsü çizme önceliklidir (Şatır, 1998).Türk kültüründeki bu özellikler bireyin yalnızlık hissi yaşamasını, dünyayla bağlantısını koparmasını, sevgisizlik hissine kapılmasını engeller. Tükenmişliği tetikleyen önemli etkenlerden bir tanesi de hiç şüphesiz yalnızlık ve sevgisizlik hissidir. Bu yönüyle Türk kültürü bireyin tükenmişlik yaşamasına engel teşkil eder. Erkan’a göre (1994), Türk toplumunda, uzun dönemli, kalıcı ve etkin işleyen örgütlü çalışma geleneğinin olmayışı, bağımlılığa dayalı ilişki toplumu özelliğinden kaynaklanmaktadır. Türk toplumu davranışlarının göreve dönük değil, ilişkiye dönük olduğunu Sargut’ta saptamıştır (Sargut,1994). Türk kültürü; bireyi yeniliğe, başarıya, yaratıcılığa güdülemek yerine, sosyal ilişki geliştirmeye ve bağımlılığa güdülemektedir. Türk toplumunun özelliklerini Sargut şöyle sıralamıştır (1994): Türk insanı birlikte davranmayı, bireyci davranışın önünde tutar. Türk toplumu dişisel özellikler gösterir. Türk toplumunda belirsizlikten kaçınma eğilimi yüksektir. Türk kültüründen bireyler dışsaldır. (Kaza, kader anlayışı) Örgütsel güç mesafesi fazladır. Tükenmişlik psikolojisine sokmuş olan birey yaşamının şans ve kader ya da diğer insanlar tarafından yönlendirildiğine inanırlar. İç kontrol odaklı olmadıkları için kendilerine güven ve yeterlilik söz konusu değildir. Çözüm yerine katlanmayı tercih ederler.

Türk toplumunun genelinde aile yapısı güçlüdür, "ekmeğin bölüşülmesi" kültürünün sürdürülmektedir, bu durum bireyin tükenmişliğine, yaşanılan maddi ve manevi krizlere karşı direnci artırmakta, gerçekleştirilen yardımlaşmalar ayrıca moral ve motivasyon sağlamaktadır. Sağlam toplumsal yardımlaşma geleneğine sahip olan Türk aile yapısındaki birlik ve dayanışma kültürü tükenmişliğin yaratacağı olası yıkımın etkisini zayıflatmaktadır.


ree

Türk Toplumu ve Kültürüyle İlgili Değer Yargıları

Türklerle ilgili bu değer yargıları; olumlu ve olumsuz olarak iki grupta toplanabilir. Bu değer yargıları, ülkemize çeşitli zamanlarda gelen seyyahlar, turistler, araştırmacılar... tarafından ileri sürülmüştür.


Bunlardan olumlu olanları şunlardır:             


  • Mert

  • Kahraman

  • Yurtsever

  • Yardımsever

  • Konuksever

  • Hoşgörülü

  • Dürüst

  • Ağırbaşlı


Olumsuz olan değer yargıları da;         

  • Savaşçı, barbar, saldırgan,

  • Hurafeci,

  • Kaderci,

  • Gururlu,

  • Tembel,

  • Cahil,

  • Bağnaz,

  • Hilekâr, kurnaz,

  • Tutucu


Kültür toplumun sosyal yapısına yön veren ve o topluma kişilik kazandıran ortak davranışlardır. Zaman içinde değişme, gelişme ve yenileşme özellikleri taşıdığından dolayı kültür, canlı ve dinamik bir yapıya sahiptir. Toplumun yaşama düzeyine bağlı olarak doğup geliştiği için hayatin içindedir. Bir milleti diğer milletlerden ayıran yasayış tarzı, o millete özgü duygu ve düşünce birliğinin oluşturduğu ruhtur.


Son yıllarda meslek, aile ve evlilik alanlarında meydana gelen değişimler, bireyin günlük yaşamını etkilemekte, kişisel, sosyal, mesleki ve ailevi açıdan birçok sorun yaşamasına ve çağımızın önemli fenomenlerinden birisi olan tükenmişlik durumuyla karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Tükenmişlik terimi Graham Greene’nin 1961 yılında yayınlanan ruhsal açıdan çöküntüye uğramış bir mimarın işini bırakıp Afrika ormanlarına kaçışını anlatan “Bir Tükenmişlik Olayı (A Burnt-Out Case)” adlı romanında aşırı derecede bitkinlik ve bireyin işi için hissettiği öfke duygusu ile birlikte idealizmini kaybetmesi şeklinde tanımlanmıştır.


ree

Tükenmişlik olgusu, sosyal bir problem olarak öneminin anlaşılmasıyla birlikte; araştırmacılar tarafından ilgi duyulan bir çalışma konusu olmuştur. Pines ve Aronson’a (1988) göre tükenmişlik; bir şevk enerji, idealizm perspektif ve amaç kaybıdır ve sürekli strese, umutsuzluğa ve çaresizliğe ve kapana kısılmışlık duygularına neden olan fiziksel, duygusal ve zihinsel bir tükenme durumudur.


Etzion ve Pines’a (1986) göre, tükenmişlik insanların kişisel ve psikolojik iyilik halleri, eş, aile ve toplum yaşamları için oldukça önemli bir tehdittir. Bu nedenle, ağır yaşanan bir tükenmişlik durumu kişide ciddi bireysel, mesleki ve ailevi problemlerinin yanı sıra psikosomatik bozukluk, uykusuzluk, alkol ve madde kullanımı gibi problemlere neden olabilmektedir.


ree

Türk Kültüründe doğu kültürlerinde olduğu gibi, grup üyeleri ile uyumlu çalışma, işbirliğini benimseme örgütlerde bireylerin yaşantılarına önem verilme,  bir aile görüntüsü çizme önceliklidir (Şatır, 1998).Türk kültüründeki bu özellikler bireyin yalnızlık hissi yaşamasını, dünyayla bağlantısını koparmasını, sevgisizlik hissine kapılmasını engeller. Tükenmişliği tetikleyen önemli etkenlerden bir tanesi de hiç şüphesiz yalnızlık ve sevgisizlik hissidir. Bu yönüyle Türk kültürü bireyin tükenmişlik yaşamasına engel teşkil eder. Erkan’a göre (1994), Türk toplumunda, uzun dönemli, kalıcı ve etkin işleyen örgütlü çalışma geleneğinin olmayışı, bağımlılığa dayalı ilişki toplumu özelliğinden kaynaklanmaktadır. Türk toplumu davranışlarının göreve dönük değil, ilişkiye dönük olduğunu Sargut’ta saptamıştır (Sargut,1994). Türk kültürü; bireyi yeniliğe, başarıya, yaratıcılığa güdülemek yerine, sosyal ilişki geliştirmeye ve bağımlılığa güdülemektedir. Türk toplumunun özelliklerini Sargut şöyle sıralamıştır (1994): Türk insanı birlikte davranmayı, bireyci davranışın önünde tutar. Türk toplumu dişisel özellikler gösterir. Türk toplumunda belirsizlikten kaçınma eğilimi yüksektir. Türk kültüründen bireyler dışsaldır. (Kaza, kader anlayışı) Örgütsel güç mesafesi fazladır. Tükenmişlik psikolojisine sokmuş olan birey yaşamının şans ve kader ya da diğer insanlar tarafından yönlendirildiğine inanırlar. İç kontrol odaklı olmadıkları için kendilerine güven ve yeterlilik söz konusu değildir. Çözüm yerine katlanmayı tercih ederler.

Türk toplumunun genelinde aile yapısı güçlüdür, "ekmeğin bölüşülmesi" kültürünün sürdürülmektedir, bu durum bireyin tükenmişliğine, yaşanılan maddi ve manevi krizlere karşı direnci artırmakta, gerçekleştirilen yardımlaşmalar ayrıca moral ve motivasyon sağlamaktadır. Sağlam toplumsal yardımlaşma geleneğine sahip olan Türk aile yapısındaki birlik ve dayanışma kültürü tükenmişliğin yaratacağı olası yıkımın etkisini zayıflatmaktadır.


Türk Toplumu ve Kültürüyle İlgili Değer Yargıları

Türklerle ilgili bu değer yargıları; olumlu ve olumsuz olarak iki grupta toplanabilir. Bu değer yargıları, ülkemize çeşitli zamanlarda gelen seyyahlar, turistler, araştırmacılar... tarafından ileri sürülmüştür.


Not: Bu makale ICT MEDIA Dergisi'nin Kasım 2020 sayısında yayınlanmıştır. Makalenin PDF versiyonuna https://www.sezaiturk.com sitesinin"Makaleler"  sayfasından ulaşabilir, linkten indirebilirsiniz.... 

Yorumlar


bottom of page